Kist Çeşitleri

Kist Çeşitleri, Vücudumuzun Çeşitli yerlerinde oluşan içerisinde sıvı veya yarısı katı olan bir maddeyle dolu olan boşluklardır. Kistlerin içerisi epitel dokuyla dolu oluştuğunda bu gerçek bir kist, epitel dokuyla döşeli olmayanlar ise geçici kist olarak adlandırılmaktadır. Kist oluşumları bazı kişilerde iç organlar ya da doğum kaynaklı oluşan bozukluklar sebebiyle olsa bile, genel olarak iltihap sebebiyle oluşur. Dişlerde oluşan kisti genelde iltihapla olan kist çeşitlerindendir. Bazı kistler ise parazit odaklı oluşabilir.

Alt deri kisti: bu tür kistler doğuştan olduğu gibi, sonradan da görülebilir. Sonradan oluşanlar genel olarak cerrahi operasyonlar ve sarsıntı sebebiyle oluşabilir. Genel olarak boyunda, yüzde, apış arasında ve er bezlerinde görülür. Kistlerin içerisinde sarı bir sıvı vardır. Tedavi yapılması için ameliyatla alınmaları zorunludur.

Yağ dokusu kisti: bu tür kistler yağ bezlerindeki oluşan ani büyümeden kaynaklıdır. Vücudumuzun değişik yerlerinde görülürler. Cilt altında ya da üstünde olabilir. İçi beyaz renkte, yumuşak ve çok yağlı olan bir sıvıyla doludur. Bu kistler ameliyatla tedavi edilmelidir.

Üst deri kisti: Üst deride ve cilt altındaki dokuda olan bu kistler genellikle doğuştan olur. Genel olarak alt deri kistlerinden olduğu gibi ameliyatla tedavi edilmelidir.

Karaciğer kist hidatidi: Karaciğere yerleşen bu kist çeşitleri %90'lara varan ve safra yolları ile safra akımına mâni olur. Bu tür hastalarda belirti olarak, bulantı ve kusma, karnın sağ üst kısmında şiddetli ağrı, normal karın ağrısı, nefes almada zorlanma, değişik şekilde sarılık, yüksek ateş gibi belirtiler oluşur. Eğer kist çok büyürse, elle bile anlaşılabilir. Tedavisi kesin olarak kistin ameliyat edilmesi şarttır.

Kist hidatit: bu tür kist çeşitleri vücuttaki en tehlikeli olanlarıdır. Karaciğerde, Akciğerde ve bazı dokularda bozulmalara sebep olabilir. Bu kistlerin oluşumu köpeklerin ince bağırsağında görülen tenya ekinokok usun dışkılamasıyla birlikte dışarıya atılması nedeniyle bunun içme sularına, sebze ve meyveye geçmesiyle, insanlarında bu gıdaları yemesi ve içmesiyle oluşur. Yumurtalar insan ince bağırsağında kurtçuklara sebep olur. Kurtçuklar bağırsaklardan damarlara girerek, buradan da karaciğere geçer. Eğer karaciğerde istediği oluşuma ulaşamaz ise sağ kalbe geçerek, buradan da akciğere yerleşirler. Daha sonra kan dolaşımıyla diğer iç organlara geçebilirler. Hangi organa geçerse, burada kist hidatit denen kistik yapıları oluşumunu sağlarlar. Bunların %75 kadarı karaciğerde oluşabilmektedir. Dokuya yerleşen iltihaplı kurtçuklar, burada iltihabi tepkimeye sebep olarak, Burada yaklaşık olarak 30 gün içerisinde kiste dönüşür. Bazı kistler yaklaşık 10-15 sene içerisinde belli bir büyüklüğe ulaşırlar. Büyüme hızlı oldukça kistin yerleştiği dokuda büyük bir yıkım meydana gelir. Bu kist çeşitleri karaciğer ve akciğeri ayrı ayrı zarar vereceği için, farklı bir şekilde değerlendirilmelidir.

Akciğer kist hidatidi: bu çeşit kistler özellikle sağ akciğeri etkisi altına alırlar. Uzun seneler hiçbir belirti göstermeden gelişimini tamamlar. Başlangıç olarak göğüste ağrı, öksürük ve kanlı balgam gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Nadiren de olsa kist plevra boşluğuna yönelebilir. Bu olduğunda çok şiddetli göğüs ağrısı, nefes almada zorlanma, morarma ve şok gibi daha ağır etkiler görülebilir. Bu durumda yapılacak olan Röntgen ve laboratuvar incelemeleri yapılarak teşhis konan kistler, ameliyat yapılarak tedavisi yapılır.